Doktordan müsaadeli öfke tatlısı


- Kötü arzuhalciler! Ezberinize tüküreyim! Kıçıkırık avukatlar!
- Al sana bomba!
- Yusuf, şimdi adliyeden çıktık, temyize bir dilekçe verilmesi gerekiyor. Ben de bu işlerde nasıl uzmanlaşmışsam artık... "Aşağıdaki boş yerleri doldurunuz" tadında bir matbu form var. Onu imzalı istiyorlar. Bu külfetli işle nerede karşılaşırsan, "çekilin, ben avukatım" diyerekten ışınlanan bir avukat görürsün. Böyle bir kalifikasyon yani.
Şimdi fellik fellik, bu formun altına bir avukat imzası arıyoruz. Şemsiye Kubbesi'nin avukatına gittik. Hazret, şiddet dışındaki işlere bakmazlarmış. E güzel işte. Benim davam, bakmadıklarını dışarıda bırakınca, senin meşguliyet alanının tam ortasında bir yere tekabül ediyor. Sayın geri zekalı, şiddet davasının davacısı olabilmem için bir gözümün şişmiş, ötekinin dışa doğru akmış olması mı gerekiyor? Lan, "şiddetin çeşitleri ve kökenleri" üst başlığıyla panellerde, konferanslarda oturumlar oturduğumuz yetmiyor, antrenman atelyeleri düzenliyoruz ki, şiddet dediğimiz bu mevhum, ne kadar şişman bir şeymiş görelim. En başımızda da senin derneğin... Orda demiyor muyuz ki, birini gülmeye zorlayan fıkralar anlatmak bile şiddettir!
- Öyle deme, insan espri yapmaktan korkar.
- Ben pasif agresif birisiysem, kimseye şiddet göstermeyeceksem, aramızdaki bu seviyeli ilişkiyi, sana maaşını ödeyen müesseseye niye borçlanalım ki? Geri zekalı arzuhalci!
- Yaralayıcı ve incitici sözler sarfediyorsun Gani. Sağlık görevlileri sahaya girecek.
- Bunlar hasta ya. Dışarıda bir tane arzuhalci var. Yazı yazmayı bilmiyor ama zaten gereği yok. Örnek dilekçe var. Onu doldurmak için çok yardımcı oluyor. 30 liranı alıp sana doldurulmak üzere boş bırakılmış yerleri bulunan bir form veriyor. Baronun açtığı bir ofis var, "adli yardım merkezi" diye... Oraya gittim, oradan faydalanayım. Adli yardım merkezine gittim, fakirlik ilmühaberi... Ondan sonra nüfus cüzdanı örneği, evlilik cüzdanı, boşanma belgesi...
- İnsanların şahit yazmasınlar diye kaçmasının nedeni değil mi ora?
- Yani adliyeden nefret ediyorum. Karşılarında ezilip büzüleceksin, ondan sonra... Geri zekalı. yemin ediyorum, bir geri zekalısın. Benim bir cinsiyetim mi var lan? Ben tam da bütün namluların nişan aldığı yere geçip etek giyiniyorum. Anarşist duruşun bundan daha şanlı bir örneğini göstersene bana? Benim tanıdığım bildiğim en hakikatli anarşist hareket budur. Bütün doğrular yanlış, e şıkkı her zaman en az yanlış olan şık diyorsun. Yoldaşlık, yolda durma halidir. Birbirini öldürtmeme halidir. Birbirinin götünü kollama halidir. Kendi aramızdaki iç hesaplaşmalardan bahsetmiyorum. Başka bir şeyden bahsediyorum. Travestilik sadece göt siktirmek, kadın kıyafeti giymek, kadın kılığına girmek değil. Sistemin karşısında bir yere kendini hedef tahtası gibi koyma halidir travestilik.
- Büyüksün bacım.
- Zavallı arzuhalci. Paranı da almıyor hani. İtibar meselesi... Bu ikiyüzlülüğün daniskası be! Al lan paramı! Zaten hak hukuk mekanizmalarına erişimim berbat. Gelmişim, senin gibi geri zekalının aslında gereksizliğini kamuflajın altına saklıyorum ben hani. İyi bir avukat olsan zaten, ibne avukatlığına kadar düşmezdin. Buradan beslenirsin, Belki insan hakları filan ayaklarından yol alırsın. Ama kafanız da öyle çalışmıyor. Ne lazım? Yalvarsın mı trans kadınlar size? Allah mı oldunuz lan? Yani sizin uygun göreceğiniz derneklerden olmak zorundayız öyle mi?
- Kamu yararı, kimin yararı?...
- Benim adliyede bir yoldaşa ihtiyacım var tamam mı? Çünkü ben eğitim hakkından payıma düşeni alamadım. Avrupa Birliği'ne hakkımızda raporlar yazarken, türü yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bir kelaynak çeşidiymişiz gibi detaylar akıl ediyorsunuz. Bunu yaparken insan utanır yani. Dönme avukatlığı yapacak kadar leş kokmuş birisi tarafından sisteme ikram edilmeyi de kaldıramıyorum yani. Ağzınıza sıçayım hepinizin.
- Yine de allah yokluğunu göstermesin be...
- Üzerimde kaleminin iktidarını kuruyor dicem ama kalem filan da yok ortada. Sadece boş yerlerinin doldurulmasını bekleyen matbu formlar var. Onunla hukukçu oluyor ve üzerimde iktidar kuruyor, düşün. Arkadaşlarımın hiç biri beni arkamdan vurmadı. Caddede delikanlı gibi durdu. Buralardan çok da iyi paralar kazanıyorsunuz. Yuh size. Bi' siktirin gidin başımızdan. Sırf ibne olduğu için hapis yatmış insanlar var burada. Bunu görmemek nasıl bir körlüktür ya? Yani ben, sadece kadına karşı şiddetten aldığım pay kadar mı bir hak hukuk göreceğim? Gözümün vişne gibi çürümüş mü olması gerekiyor yani? Yarın AKP'li de olursunuz siz. Bu kadar dönmelerin parasını yiyorsunuz, dönmüş insanların... Sistemin karşısında durmuş insanların parasını yiyorsunuz. Bunun, sokaktaki çetenin bana çökmesinden ne farkı var? Tam da aynı şey!

Eylem Günlüğü