Trans gettosunun kentsel dönüşümü












Eskiden "kimin kızısın?" diye sorulurdu. Şimdi, yeni kızlar şöyle tekmil veriyor: "Ben filanca mafyanın dostuyum". N'oldu? Hem yaşlı translar için işleyen kıdem tazminatı mekanizmasını tahrip ettin, hem de genç çocuğu her şeyiyle sadece satılırken bir değere tekabül eden bir meta haline getirdin. Çünkü yaşlı abla, ondan çok daha önce uyuşturucu kullanmıştır, kocaya para yedirmiştir, içeriye girip çıkmıştır, polise mukavemetten dosyası vardır... vardır ve miştir... Bu çocuk, polisle, kocayla, sokakla nasıl ilişkileneceğini, yaşlı ablaya sorarak öğreniyordu. Bu müessese, trans gettosunun elinden alınmış bulunuyor. Gönderilen yıkım ekipleri, önce onun hakkından geldi.

Hak ve özgürlük vaadine kanmış çocuklarda, prezervatifin azıcık daha gelişmişmişi yerine konmanın dışında her türlü şahsiyet belirtisini söküp aldılar ve sikilebilir metalar halinde erkeklere pazarladılar. 

Şimdi mesela küçük transları biz evimize alamıyoruz. Çalıştırılması büyük suç. 12-14 yaşında evden atılan translar, bu suç tanımı yüzünden "hem erkek, hem mafya" ellere düşüyor. Çocuklar çalıştırılıyor ama pezevengi belli değil. Çocuk kendi çalışıyormuş gibi... Akşamleyin parayı erkek sevgilisine veriyor. Eskiden translar evlerinde böyle küçük çocukları da bulunduruyorlardı. Bunları sermaye olarak kullanmıyorlardı. Domez gibi kullanıyorlardı. Şimdiki çocukların hepsi, taş ve eroine düşmüş. Eroinman birisini çalıştırmak çok daha kolay. Eroin, Ortadoğu'nun çok büyük bir problemi. Bu bilinmiyor. Ankara'da artık, "eroinman" diye bir sınıf çıktı. Parkta yaşayan eroinman bir grup var. Bu çocukları çalıştırmak çok daha kolay. Günlük 20 liralık eroin kotalarını ver, çocuk akşama kadar sana bin lira getirsin... Ya da bu çocuklara kart attırılıyor. Pezevenkler filan kartlarını attırıyor bu çocuklara. Kadın kartları, sauna kartları... İşte gettosunun parçalanmasını ve translığın kültürel boyutlarının silikleşmesini anlamak için buralara bakmak lazım gibi geliyor bana...

Eylem Günlüğü