31 Mart 2014 Pazartesi

Bendeki Cevaplara Soru Yok mu?


Keşke "Şu doğrudur" diyebileceğim bir şey olsa... Ne sevinirim o zaman. Belki bu kadar aklımı yormadan mutlu olmanın bir yolunu bulurdum.

Bu kadar erkek bir toplumun, bu kadar ısrarlı sikilme isteğini tekrar tekrar anlayamıyorum. Sik bizi Ak Parti, biz sikilmeyi severiz.

Ne düşünemiyoruz aslında?

Bu coğrafyada yaşadığım için utanıyorum.

Artık, hırsızlık, cana kıyma, taciz, gaz, ölüm haberleri... Düşünemiyorum...

Ben astım hastası bir insanım. Çalıştığım örgüt eylem alanına çok yakın. Daha bir kaç ay önce, ateş edilen çocuk yeni ölmüşken, bugün katiller ellerinde silahlarıyla gencecik bedenleri öldürmek için tekrar ateş ediyorlar.

Soluduğumuz bu gazların ileride kalıcı rahatsızlıklar bırakacağını biliyoruz.

Artık toplu katliam yapıyorlar. Hangi Berkin'e üzüleceğimi bilemiyorum, düşünemiyorum...

Şimdi attıkları bombaların sesleri geliyor kulağımıza. Yeni büyüyen çocuklar Olağanüstü Hal Bölgesi'nin şartlarına şimdiden alıştırılıyor. Büyüyor bu alan ve Ortadoğu, Kürdistan ve Türkiye tomalar panzerler silahların içinde bir gençlik büyütüyor.

Düşünemedik, düşündürmüyorlar tek çaremiz korkmak oldu.

Yaşadığım dünya falan da filan da ya da sanırsam tam anlayamadım hiç bir yerinde ne netlik ne de tam sınırlama yok. Kendinden emin bir şekilde kesin ifadelerle konuşan insanlara o kadar imreniyor ve hayret ediyorum ki... "Bu şudur..." Ya da,  "Ben şuyum..." Ben hiç bu kadar iddialı olamadım. Keşke "Şu doğrudur" diyebileceğim bir şey olsa... Ne sevinirim o zaman. Belki bu kadar aklımı yormadan mutlu olmanın bir yolunu bulurdum.

Eylem Günlüğü